Google Shared ve ReadBurner

Daha önce nedense yazma fırsatı bulmadığım Google Reader paylaşım sistemi dışarıdan meyveler vermeye başladı. Sistem Google Talk üzerinden arkadaşlık kurduğunuz diğer google kullanıcıları ile Reader üzerinden haber paylaşmanızı sağlıyor. Her ne kadar bir çok gizlilik sorunu ortaya dökülmüş olsa bence çok başarılı bir uygulama.
ReadBurner ise bu paylaşım sistemi üzerinden en çok paylaşılan haberleri gösteriyor. Bu da ilgi çekici haberler ve daha da önemlisi haber kaynaklarını bulmak için birebir. Sürekli bir gelişme içinde olan sitenin popüler olacağı açık. Buna ek olarak son dönemde üzerinde sıkça durulan

Cep telefonunuzu sosyal bir ağ ile eşzamanlayın!

Cep telefonunu sürekli kullananların yaşadıkları en büyük sorun SIM kartlarında ya da telefonlarında bir sorun olması ve içinde kayıtlı olan bütün materyali yani adres defteri, takvim girişleri ve benzeri içerikleri kaybetme ihtimalidir. Her ne kadar düzenli olarak bilgisayarınızla eşzamanlamak bir çözüm olarak görünse de şu ana kadar bana tatmin edici bir çözüm olarak görünmedi. Zyb işte tam bu nokta da araya giriyor. Yukarıdaki videoda görebildiğiniz üzere çok kolay bir şekilde telefonuzun hali hazırda bulunan yeteneklerini kullanarak sosyal bir ağ kıvamına sahip web sitelerine bütün yedeklemelerinizi yapmanıza olanak sağlıyor. Bu sayede hem bilgileriniz güvende kalıyor hem de bir web sitesi üzerinden bu bilgileri düzenleme şansına sahip oluyorsunuz. Buna bir de sosyal içerikleri eklediğiniz zaman ortaya çıkan sonuç çok ümit verici.
Sistemin en hoş özelliği ise telefon ayarlarını adım adım ve çok açıklayıcı şekilde yaptırması ki bu doğru ayarları seçip sitenin telefonunuza bir SMS yollamasıyla gerçekleşiyor. Bu sayede kısa sürede hizmeti kullanmaya başlayabiliyorsunuz. Eğer sizde bütün bilgilerini telefonunda saklayanlardansanız bu yeni web hizmeti hayatınızı çok kolaylaştırabilir.
Link

İPhone için ilk virüs geldi!

Son dönemde hakkında en çok konuşulan ve Time, Stuff ve benzeri birçok dergi tarafından geçen yılın en iyi cihazı seçilen iPhone sonunda ilk trojanına kavuştu. Bu virüs sadece 3. parti yazılımlara açılmış olan iPhone'ları etkiliyor ki sanıyorum Türkiye'deki bütün iPhone'lar bu kategoride. Bu virüs Erica's Utilities adlı yazılımın yeni bir güncellemesi şeklinde telefona bulaşıyor ama direk olarak hiçbir zarara sebep olmuyor. İşin en ilginç yanı ise virüsü geliştirenin XML dosyalarıyla oynayan 11 yaşında bir çocuk olması. Eğer iPhone'nunuz konusunda dikkatli değildiyseniz bile artık yüklediğiniz şeylere dikkat etmenin zamanı geldi.

Android çalışmaya başladı

Google'ın daha önce de üzerinde konuştuğum yeni mobil işletim sistemi projesi Android artık gerçekten çalışıyor! Bir grup Hacker yazılım geliştirmek amacıyla emülatör yardımından daha fazlasını istedikleri için Android kod paketini bir grup ARM işlemcili cihaza yüklemeyi başarmış. Şu an için tam performans beklemek yanlış olsa da bu işletim sisteminin hali hazırda üretilmiş cihazlarda bile çalışabiliyor olması çok ilgi çekici kanımca.
Android hakkındaki ikinci haber birimcisini destekler nitelikte. A La Mobile adlı Linux yazılım şirketi Android için ilk yazılım paketini geliştirmeye başladıklarını duyurdular. Bu da artık Android konusunda bir ortam oluştuğunun en iyi kanıtı. BU yılın sonlarına doğru içinde Android olan cihazlar kullanmaya başlayacağımızdan eminiz artık.

Windows ve MAC'e Linux dokunuşu

http://frodo-00.deviantart.com

Ubuntu kullanan biri olarak Linux'de en çok hoşuma giden özelliklerden biri sitelerde yazılım aramak, indirmek ve yüklemekle uğraşmak yerine Synaptic Package Manager sayesinde yazılımları bir seçenekle yüklenebiliyor olması. Bu sayede hem ortalık gereksiz yükleme dosyalarından kurtulmuş oluyor hem de Internet üzerinde dosya aramaktan kurtulmak güzel bir duygu.
Windows ve MAC kullananlar için piyasadaki kaynak kodu açık yazılımları yükleyen böyle bir yazılım geliştirildiğini duyunca hoşuma gitti. Hem sürekli olarak desteklediğim kaynak kodu açık yazılımlar için iyi bir şey hem de kullanıcılar için haberleri olmayan yazılımlara ulaşmak için iyi bir yöntem. WinLibre ve MacLibre adıyla piyasaya çıkan bu yazılımlar haliyle bedava ve sadece yazılımları yüklemekle kalmıyor yeni sürümlerine güncellemenizi de sağlıyor.

Sadece Amerika'da çalışan Web servislerine erişin!

Pandora ve Hulu gibi içinde tescilli materiyal bulunan ve sadece Amerika'da çalışan siteleri kullanmak ister misiniz? Bunu yapmak için kullanabileceğiniz proxyler hem güvenliğinizi riske edebilir hem de hızlarından dolayı verimli değillerdir. Bu sorunun üstesinden gelecek bir yazılım var. HotSpot Shield adlı bu yazılım her ne kadar Wi-Fi ağı kurmak için kullanılması planlansa da bu yazılım sayesinde kendinize bir VPN kurabilir ve bu sayede bu sitelerin içeriklerini sanki Amerika'dan gelen bir kullanıcı gibi kullanabilirsiniz. Zekice değil mi?
HotSpot Shield

Müzik kanatlanarak geliyor

Sürekli olarak dijital müzikle dolu bir ortamda yaşıyoruz. Bunun en büyük sonucu ortalıkta gezinen bir çok farklı müzik oynatıcı olması. Son dönemin en büyük özelliğinin herşeyin web ile entegre olmak olduğunu düşününce karşımıza dijital müzik ile web'i birleştiren bir yazılım gelmesinden normal ne olabilir ki?
SongBird Mozilla motoru üzerine yazılmış bir web gezgini. İçinde dahili olarak iTunes benzeri bir müzik çalar olan bu yazılım sayesinde hem müzik dinlerken aynı pencere içinden web'de gezebilirsiniz hem de müzik odaklı web hizmetlerinden çok daha rahat faydalanabilirsiniz. kesinlikle denemeniz gereken bir yazılım olduğunu düşünüyorum. Bilgisayarı biraz zorlayabilse de kesinlikle gelecekte popüler olacağından eminim.
SongBird

Flock nedir?

Son dönemde en çok gelişme gösteren marketlerden biri Mozilla sayesinde browser pazarı oldu. Özellikle kaynak kodu açık Firefox motoru sayesinde birçok programcı güzel işler yapmaya başladılar. Bunların arasında daha önce private betayken kullandığım Flock var. Sosyal medya gezgini adıyla ortaya çıkmış bir proje bu. Sürekli olarak farklı sosyal ağları takip eden ve bu sırada benim gibi blog yazanlar için çok güzel özelliklere sahip Flock ...
Öncelikle Firefox 'ta kendi zorlamamızla kullandığımız Sidebar özelliklerini dahili olarak içine dahil etmişler. Bu da size sidebarda Facebook, Twitter, Flickr, Youtube ve her türlü blogging sitesine erişmenize ve kimliklerinizi kontrol etmenize olanak sağlıyor. Bu da demek oluyor ki bir sürü tab'le uğraşmak yerine sidebar'da işinizi halledebileceksiniz. Tasarım olarak gri bir skin sunan bu browserin en rahatsız edici yönü giriş sayfasının çok karışık olması. Kullanışlı bir açılış sayfası tasarlama ihtiyaçlarını anlıyorum ama bu sayfa ne kadar karışık olursa insanların bu yazılımlı kullanma ihtimalleri azalacak. Sonuç itibariyle Flock son dönemde çıkan alternatif gezginler arasında en başarılısı ve birçok kullanıcı için mükemmel özellikler sunan bir yazılım.

Not: Bu yazılımın detaylı bir incelemesini Egemen Mede'nin kalemiyle link adresinde bulabilirsiniz.

Facebook Reklamları

Son günlerde en çok konuşulan konulardan biri Facebook'un sonunda elindeki engin sosyal veriyi paraya çevirme çalışmaları oldu. Facebook kendi reklam ağı altında Google Adsense tarzı akıllı reklamlarla kişilerin profil bilgilerine uygun reklamlar çıkarmaya hazır. Peki Facebook'da zaman geçirmeye devam etmek isteyen ama ilandı flyer dı görmek istemeyenler için Firefox çok iyi bir tercih olacaktır. Greasemonkey script platformunu yükledikten sonra tek yapmanız gereken userscript.org adresinde Facebook araması yapmak ve neleri görmek istemediğinize karar verip uygun scripti yüklemekten geçiyor. Bu sayede birçok konuda hayatınızı kolaylaştırabilirsiniz. Gmail scriptleriyle daha rahat bir mail kullanımından Google Reader'a direk Twitter postları yollayabilmeniz için bir tuş eklemeye kadar. Kesinlikle bu scriptler mükemmel.
Not: Google'ın bazı ürünlerine Greasemonkey desteği ekleyeceği duyumları alıyoruz. Haberiniz olsun.!