Subscribe

11 Eylül 2007 Salı

Cep telefonuna dönüşen UFO!



UFO Mobile Transformer - video powered by Metacafe


Büyük Hollywood stüdyolarında yapılan ve insanın sinirlerini bozan bir sürü animasyon var. yukarıda izleyebileceğiniz animasyon ise yanılmıyorsam sadece bir kişi tarafından yapılmış. Kesinlikle mükemmel bir iş olduğunu düşünüyorum.

PSP slim hemen kırıldı


PSP kullanıcıların en büyük uğraşlarından biri sürekli olarak kendi yazdıkları programları ve oyunları kullanmak için PSP firmware'ını kırmaya çalışmak oluyor. Sony buna izin vermemek için update'ler çıkartıyor onlar tekrar kırıyor. yeni çıkan PSP içinse M33 takımı hızlı çalışmış ve bu işi hemen başarmış. Bu da demek oluyor ki daha önce kullandığınız yada kullanmak istediğiniz ev ürünü yazılımları yeni PSP'de kullanabileceksiniz. Bunun için hızlı davranan M33 takımına teşekkür etmekte fayda var.

Sansa atakta!

Son dönemde en çok çıkış yapan MP3 çalar üreticilerinden biri olan Sansa iki yeni modelle en büyük rakip Apple'a yaklaşmaya çalışıyor. Modellerden ilki iPod Shuffle rakibi olan SansaClip. Ufak yapısının yanında gerçekten şık olduğunu düşünüyorum. Daha eski Sansa modellerini kullanmıştım ve bence ses kalitesi de başarılı. Ama eski modellerde kontrol tuşları çok rahat değildi umarım bunlarda o sorunu çözmüşlerdir. SansaClip 1 ve 2 GB'lık modeller halinde satılıyor ve yurtdışı fiyatı 39 ile 59 dolar arasında. İkinci model olan SansaView ise 8 ve 16 GB'lık iki seçenekle gelen iPod Nano rakibi. fiyat olarak 149-199 Dolar aralığı seçilmiş. Buda iPod Nano'nun nerdeyse yarı fiyatında olduğunu gösteriyor keza iPod Nano'nun sadece 8 GB'lık modeli var ve o da 16'lık Sansa fiyatında. Elimize almadan tam yorum yapamayız ama denemeye değer olduklarını düşünüyorum.


Skype kullanıcılarının dikkatine!

Skype chat penceresi içinden yayılan bir worm konusunda Skype kullanıcılarını uyarıyor. Listenizde olan birinden geliyormuş gibi yapan bir chat satırının içinde bir JPEG dosyasına giden bir link oluyormuş. Eğer bu linke tıklayıp o adresteki dosyayı kayıt etmeyi yada çalıştırmayı kabul ederseniz bilgisayarınıza w32/Ramex.A wormu bulaşıyormuş. Kesinlikle dikkat edilmesi lazım çünkü mesajın içeriği pek şüphe çekmeyecek şekilde yazılmış. bu wormler sayesinde hali hazırda dünya çapın 10 milyonlarca bilgisayar zombie olarak kullanılmakta. Listeye kendinizi de eklemeyin.

Meebo'da devrim! Messenger ağları arası veri transferi


Meebo'yu bilmeyiniz yoktur. Web üzerinden popüler bütün hızlı mesajlaşma servislerini kullanmanızı sağlayan ve geçen senenin en iyi iletişim sitelerinden biri haline gelen bir sistem. Tek bir kimlik altından birçok ağ listenizi toplayabilmenizden sonra Meebo bu akşamdan itibaren farklı ağlar arasında dosya transferine olanak sağlamaya başlıyor. Bu sayede listenizdeki herhangi birine hangi ağda olduğuna bakmadan dosya yollayabileceksiniz. Bu birçokları için devrim niteliğinde bir özellik. Herkesin işini çok kolaylaştıracağına eminim. Sistemin altyapı olarak Amazon'unun dağıtıcılarını kullanması da ilgi çekici ne dersiniz?

10 Eylül 2007 Pazartesi

Sosyal Ağlarda kullanıcı hakları için bir bildiri

son dönemde sayıları gittikçe artan ve kullanıcı sayılarındaki artışlarla birlikte büyük bir gelire ulaşmayı başaran sosyal içerikli ağlar hakkındaki eleştirilerde artmaya başladı. Özellikle bu sistemlerin içine yüklediğimiz bilgilerin artık sadece bize ait olmaması gibi sorunlar insanların canını sıkıyor. Ben zaten oldum olası sosyal ağlardan hoşlanmam daha önce de yazdığım gibi. Ama bu ağların değerini ve sofistike yapılarını eleştirecek değilim. Ama işin içine insan yüzü girdiği zaman ve kar tek amaç halini aldığın da birçoklarının neler yapabildiğini biliyoruz. Bu yüzden Amerika'nın en çok okunan blogger'ları arasına bulunan Robert Scoble önderliğinde ortaya çıkartılan bir bildiri var. Bu bildirinin en büyük özelliği eski usul kağıda yazılmış ve imzalanmış ve tabii ki bitmiş bir yazı olmaması. Altına yorum yazabildiğimiz bir blog postu esasında. Bu sayede tartışmanın büyümesini ve insanların bu konulara daha çok dikkat etmesi gerektiğini söyleyen bir grup blogger'ın bu girişimi yazdıkları şeyler çok yüzelsel olsa da önemli bence. Yazının içeriğinde kısaca 3 ana madde var:

Sahiplik; başlığı altında kişilerin kendi profillerine, arkadaş bağlantılarına ve yayımladıkları her türlü içeriğin esas sahibi olması.
Kontrol; başlığı altında profilimizdeki bilgilerimizin kimlerle ne şekilde paylaşılacağına karar verebilme hakkı. (Burada bahsedilen Facebook'daki komik 'private or not' ayrımından bahsedilmiyor. Kişinin hangi bilgileri kime göstermek isteyeceğine karar verebilmesinden bahsediliyor)
Özgürlük; başlığı altında ise kişilerin bu sitelerin içindeki bilgilerini güvendikleri başka sitelere gönderme ve oralarda kullanma hakkı olmasından bahsediliyor. Bence en önemli başlık bu. Daha önce facebook kapılarını açıyor yazısında bahsettiğim Walled Garden sorunu işte bu. Bunun üstesinden gelinmesi kesinlikle çok önemli.
Sonuç itibariyle sosyal ağların hızla büyümeleri ve çok büyük paraları kontrol etmeye başlamaları onların da kendilerini kontrol etmelerini zorlaştırıyor. Burada en büyük şans sosyal medyanın güçlü olmasından ve olaylara anında tepki vermesinden geçiyor. Bu blogger'ların tepkileri haklı ya da haksız ne olursa olsun kesinlikle bir tepkidir ve işe yarayacağından emin olabiliriz. Tabii ki ülkemiz gibi en popüler sanal sosyalleşme araçlarının üyelik için ya davetiye istemesi ya da istedikleri zaman üyelik açmaları gibi kendi kafalarından uydurdukları fantastik yöntemlere sahip olmaları bir çokları için facebook'un dahiyane birşey olduğunu düşündürüyordur ve bu yüzden eleştirmek zor gelecektir.

9 Eylül 2007 Pazar

Firefox'u yaymaya devam!


Spread Firefox adlı sitenin verilerine göre Firefox indirilme sayısı 400 Milyon sınırına dayanmış. Mashable'daki arkadaşların söylediği gibi bunun hepsi yüklenmemiş olsa da uzun süre içinde yaşadığımız Internet Explorer egemen web dünyasının artık çok daha iyi olduğunu eminim. Son dönemdeki en önemli kaynak kodu açık yazılım grubu olan Mozilla'nın Firefox 3 için çalışmaları hızlandırmasını diliyorum.

Blackberry'de sistem sorunu yaşıyor


Son olarak Skype'ın dünya çapın bir sistem çökmesi yaşamasından sonra bu gün gece saatlerinde Blackberry mail işlemlerini yapamamaya başladı. Kısa süre sonra yapılan açıklamada sorunun direk kişisel hesaplarını Internet sistemi üzerinden kullananları etkilediğini ve şirket hesaplarında sorun olmadığını ve araştırmaların devam ettiğini söylemişler. Şu an için sorun düzelmiş gibi görünse de bazı yabancı blog sahipleri hala mail hesaplarını kullanamadıklarını söylüyorlar.
Skype olayından sonra herkesin aklına gelen acaba bir gün bütün sistemlerin çökmesi gibi bir sorun yaşayacakmıyız sorusu bu sorunla yeni bir boyut kazandı. özellikle hala birçok ülkede Blackberry'nin güvenli bir tartışma konusuyken (mail sistemlerinin ne kadar dayanıklı ve güvenli olmasına istinaden) böyle bir sistem hatasının şirketi pek de iyi etkilediğini söyleyemeyiz. Hali hazırda esas sorun böyle çok büyük işlemleri yapan ve tek başlarına çalışan sistemlerin ne kadar güvenli olduğu sorunu akılları kurcalıyor. Hatırlarsanız kısa sürü önce Microsoft'un Windows Update serverları çökmüş ve birçok kullanıcı için sorunlar başlamıştı. Buna son yıllarda yaşanan nedensiz gibi görünen elektrik kesintilerini ekleyince galiba elimizdeki sistem yapılarının son demlerine geliyoruz. Yeni bir bilgisayar ve iletişim yapısını araştıran bilimadamlarının biraz daha hızlanması lazım galiba...

8 Eylül 2007 Cumartesi

Download! PC içinde çıktı


Hali hazırda Nokia'nın bazı telefonlarında yüklü olarak gelen ve telefonun desteklediği eklentileri, müzikleri, oyunları ve zil tonlarını yüklemenize olanak veren Download! yazılımının PC üzerinden çalışan beta sürümü çıktı. Bu yazılım sayesinde PC web bağlatınız üzerinden istediğiniz yazılımları indirebilir ve daha sonra telefonunuz bağlayarak bu içeriği direk olarak aktarabilirsiniz. Ülkemiz gibi veri planlarının pahalı olduğu bir yerde kesinlikle çok işe yarayacağını düşünüyorum. Ayrıca N95 gibi navigasyon yeteneği bulunan cihazların harita yüklemelerinin bununla yapılabilir olması gibi bir durum olursa çok başarılı olacaktır. Hali hazırda beta olduğu için size sorun çıkarma şansı var buna hazırlıklı olun derim. Yazılım tabii ki her Nokia telefon için desteklenmiyor bununla kalmayıp çok kısıtlı modeli destekliyor. Nokia 6110 ve 6120 modellerinde tam olarak çalışıyor. Nokia N95, N76, E90, 6290 ve 5700 modellerindeyse çalıştığı kesin ama tam testlerini daha yapmamışlar. Ama sonuçta yazılım S60 işletim sisteminde çalışıyor gibi görünüyor. Bence kullanmak isteyen herkes yeni model Nokia'larda bir kere deneyebilir. Sonuçta çalışmazsa programı kaldırırsınız. Link

7 Eylül 2007 Cuma

Sitenizin bağlantı grafiğini görün


Web sitesi sahibi olanlar için çok kullanışlı ve güzel bir uygulamayla karşılaştım. Touchgraph adlı bu google web gezgini; javayla yazılmış ve girdiğiniz web adresinin bağlantılarını grafiksel olarak gösteriyor. Yukarıda benim kendi blogum için çıkan sonuç var. Kesinlikle başarılı bir uygulama incelemeye devam. link

Online Photoshop geliyor mu?


Adobe yakın zamanda kullanıma açmayı düşündüğü online fotoğraf işleme arayüzü Premier Express'in ekran görüntülerini şirket blogunda yayınladı. Görünürde basit ve kullanışlı bir arayüze sahip görünün programın birçok web sitesi ve ağıyla uyumlu çalışacağını biliyoruz. Bu sayede birçok siteye koymaya çalıştığınız seyahat fotoğraflarını online olarak düzenleyebilir veya bir partiden kalan fotolarınızdaki hoşunuza gitmeyen ekleri silebilirsiniz. profesyonel kullanıcılar için pek anlam ifade etmese de bu yazılımın birçokları için yararlı olacağından eminiz. Ama unutmayın bu web uygulaması kullanılmaya başlandıktan sonra hala birçok alternatifiniz olacaktır.

Sİlverlight nedir?




Son dönemde herkesin gizli gizli hakimiyetini kabul ettiği yazılımlardan biri flash. Videolarımız müziklerimiz yanarlı dönerli sitelerimiz derken her yer flashla işliyor. Buna bir dur demek Microsoft'un yeni projelerinden biri. Silverlight adıyla çıkardıkları yeni yazılım Flash egemenliğine karşı yapılan en büyük saldırı herhalde. İzlediğim demolardan anladığım kadarıyla gerçekten bir rekabet söz konusu olabilir. Tabii ki Flash şu anda uzak ara piyasanının tek lideri ama Microsft işletim sistemindeki gücünü kullanıp üreticilerin silverlight kullanmasının önünü açabilir kanımca. İzlediğim Halo videosu gerçekten çok kaliteliydi ve indirdiğiniz yazılımın 2 MB'dan az olması kesinlikle çok etkileyici bir durum. Hali hazırda yapılan işler sınırlı olduğu için yorumda bulunmak için erken ama eğer microsoft bu yeni yazılımı mobil web deneyimini geliştirmek içinde planladıysa önümüzdeki sürede çok ilgi çekici mobil web uygulamalarıyla karşılaşmamız olası. Her şekilde microsoft rekabeti seven bir marka ve iyi bildikleri işlerden birini yapmaya hazırlanıyorlar. Hem izlediğim videodan hem de iki ay kadar önce denediğim Microsoft'un yeni interaktif arama motoru olan tafiti'nin başarısı bence kesinlikle incelemeye değer. Visual Studio kullananlar hemen gidip Silverlight development pack indirip çalışmaya başlayabilirler.

6 Eylül 2007 Perşembe

Facebook kapalı kapılarını açıyor mu?


Son dönem özellikle Sosyal medya üzerine takip ettiğim kaynaklarda büyük bir tartışma dönüyor. Facebook ve MySpace gibi sosyal ağların bizim koyduğumuz bilgilere dışarıdan erişime izin vermemesi yani bir şekilde kapalı kapılar ardında saklaması. (Amerikalılar buna Walled Garden diyorlar yani duvarla çevrilmiş bahçe.) Wired dergisinde yayınlanan bir makalede artık önümüzdeki dönemde yeni sosyal ağlara değil bütün farklı sosyal ağların birbirleriyle iletişim içinde olmasını sağlayacak ve bize o sitelere koyduğumuz bilgileri başka yerlerde de kullanma hakkı tanıyacak bir meta-ağ bulunması gerektiğine parmak basan bir sosyal medya analisti kesinlikle benim aklımdaki fikri yazıya dökmüştü. Bu tarz ağlara oldum olası biraz uzak dururum. Tabii ki bir Facebook kimliğim var. (Bu arada beni takip edenler Facebook kimliğime kendilerini ekleyebilirler.) Ama sonuçta oraya koyduğum fotoğrafları, videoları ya da bilgileri başka yerlerde kullanamam ve sürekli olarak o bilgileri ordan oraya gezdirmek zorunda olmamız can sıkıcı. Facebook bu konuda yeni bir açılım yapmaya hazırlanıyor. hali hazırda sitenin girişine bir arama motoru eklediler. Bu sayede kişisel bilgiler üzerinden arama yapabiliyorsunuz. 1 ay sonrada Google ve benzeri arama motorlarında bu sonuçların çıkacağını duyurmuşlar. 1 ay geçmeden kimliğinizdeki bilgilerinizin özel olup olmadığını ayarlamanız gerekiyor yoksa istemediğiniz kişiler sizin hakkınızda bilgi sahibi olabilirler. Tabii ki bu iş imkanı için çok iyi. bizim gibi blog yazanlar facebook bilgilerinden bulunup daha aktif olabilirler. Ama bizim esas ihtiyacımız olan bu sosyal ağların artık duvarlarını kaldırması herhalde.

Google Reader'da artık arama var!


Sürekli olarak kullandığım ve bence kesinlikle en iyi RSS okuyucusu olan Google Reader'da anlamsız bir şekilde Google araması yoktu. Bunu tam olarak hiçbir zaman anlamasam da uğraşıp firefox için Greasemonkey kullanarak hazırlanmış bir script'ten custom google search yaratıp bu işin üstesinden gelmiştim ama tabii ki google yaptığı kadar iyi olmamıştı. Neyse ki google bu akıl tutulmasından kurtuldu ve karşıma arama şansımız olan readerla geldi. Sonuçta okuduğunuz ve işaretlemediğini bir haberi kaybetmenin ne demek olduğunu bilenler için çok önemli bir haber!

Yeni iPod'lar geldiler!

Herkesin beklediği anlardan biri daha geldi ve geçti. Apple yeni iPod serisini tanıttı ve gerçekten güzel işler yapabildiklerini tekrar bize kanıtladılar. iPod serisinde iPod Nano hakkında pek söyleyecek birşeyim yok. Kesinlikle meraklıları olacağından ve birilerinin satın alacağından eminim. Ama iPod Touch kesinlikle alınması gereken bir cihaz olarak karşımıza geliyor. Hem dokunmatik ekranlı bir video iPod hem de Wi-Fi sahibi full safari yüklü bir web gezgini. Nokia'nın N800 serisiyle yapmaya çalıştığını bence Apple çok iyi başarımışa benziyor. Tabii ki Bluetooth yeteneği olsa ve cep telefonumdaki veri paketimi de kullanabilsem iyi olurdu ama bu da kesinlikle alınacaklar listemde üst sıralarda olacak. iPod'un adı klasik oldu ve 160 GB'a kadar müzik alabilecek hale geldi. Ben 160 GB müziği neden yanımda taşımak isteyeceğimi bilemediğim için bu modele yaklaşacağımı sanmıyorum ama yanında bütün müzik arşivini taşımak isteyenler olduğuna eminim. Sonuçta dünyanın en çok satan taşınabilir müzik çaları bu ünvanını gene elinde tutacağa benziyor. Eğer rakipleri ciddi ataklar yapmazlarsa bu hep böyle de gidebilir herhalde. Steve Jobs gene doğru tercihleri yapmış anlayacağınız.

5 Eylül 2007 Çarşamba

Turcell PDA'lar geldi ve gördük!


Reklamlar görünmeye başlayınca yakın zamanda test ettiğim iki yeni akıllı telefon hakkındaki yorumlarımı yazayım bari. Öncelikle iki modelde HTC tarafından Turkcell için üretilmiş. Üretilmiş derken bu modellerin satıldığı başka ülkeler tabii ki var. Sadece üzerine Turkcell logosu ve yazılımına bazı eklentiler yapılmış. Telefonlardan biri pahalı ve biri ucuz olarak ikiye ayırabiliriz. Biri daha çok Blackberry tarzı kasası ve ince gövdesiyle beni etkiledi. Diğeri kalın ve hantal yapısı ve pek hoşuma gitmeyen ekranıyla ilk görüşte bile bir iticilik oluşturdu. Ama sonuç test dediğin gözlerle yapılmıyor. S620 koduyla piyasaya çıkan ve Blackbery alternatifi olabilecek cihaz kesinlikle bu testin kazananı. Dokunmatik ekranı yok ve geniş bir ekran keyfi sunmuyor ama tam olarak işini eksiksiz yapıyor ve yan tarafa yerleştirilmiş dokunmatik yüzeyin dokunmatik ekrandan çok daha fazla işe yaradığını söyleyebilirim. Tuş takımı kullanışlı ve internette gezmek için çok ideal bir ekran netliğine sahip. Anlayacağınız testimden tam not alan bir cihaz. İşlemcisi bu ekranın ve yeteneklerinin farkında size çok kompleks işler yaptırmıyor ama herşeyinde altından kalkıyor.
İkinci cihaz P4350; daha kompleks işlerin peşinde koşmak için yapılmış gibi görünse de pek de öyle yetenekli değil. Windows Mobile zaten başarısız bir işletim sistemi ve dokunmatik ve yana dönen ekranla birlikte kullandıldığından hiç keyif vermiyor. Ayrıca kasası çok hantal olan bu cihazı yanınızda taşımanız için nasıl bir sebep olabilir bilmiyorum. Klavyesi konusunda hakkını yememek lazım uzun yazılar ve blog postları için çok uygun olmduğunu söylemeliyim. Eğer böyle bir cihaz alacaksanız öncelikle S620 'yi kesinlikle bir inceleyin derim. P4350ise piyasada çok fazla rakibi olan bir cihaz ve rakiplerinin bazıları çok daha iyiler.

Beklenenden erken gelen bir cihaz!



Creative Sony'le birlikte sürekli olarak Apple'ı rahatsız etmeye çalışan iki firmadan biri. Özellikle son dönem ürünler gerçekten Apple kıvamına yaklaşıyor desek yalan olmaz.Her ne kadar hali hazırda ses kalitesi konusunda sorunları olsa da. Creative'dekiler özellikle yüksek ses gücünün kaliteyle hiçbir bağı olmadığını anlamalılar kanımca. Yeni çıkacak olan Zen serisi bir anda Amazon sayfalarında belirdi. Özellikle IFA fuarı önce böyle bir duruma pek anlam veremedim ama fuara gidemeyen biri olarak cihazların böyle bir anda ortaya çıkması hoşuma gitti. 8 GB'lık bu model tipi itibariyle Video iPod'dan çok daha etkili bir video oynatıcı olacağa benziyor ama tabii ki kimse yakın zamanda piyasaya sürülecek yeni iPod'lar konusunda fikir sahibi değil. Creative birçok insanın severek kullandığı bir marka ve bende arayüzünden dolayı böyle bir hal aldığını düşünüyorum tabii ki fiyatı da unutmamak lazım. 2.5 inçlik ekrana sahip bu modelin kesinlikle video izlemek için iyi olacağına eminim ama denemeden diyecek pek de birşeyim yok. Yakın zamanda göreceğimden eminim.

4 Eylül 2007 Salı

Yeni bir P2P ağı başladı

bazıları için P2P nedir sorusu böyle bir ağın başlamasından önce geldiğini varsayarak; yukarıdaki videoyu koydum.Ama kısaca dosya paylaşımı üzerine bir sistem. Hali hazırda torrent en popülerlerden biri ama herkesin sorunu aynıdır. Birileri dosyaları indirir sonra dosyaları yükleyen kimse kalmaz sizde ortada kalırsınız. (ben öle değilim ama demonoid accountumda ratiom 1.2'ydi en son gördüğümde yani indirdiğimden fazla geri vermişim.) Bu yeni sistemin adı tribler. bu sistemin en büyük özelliği sadece dosya indiren insanlara izin vermemesi. Bu ne demek, yüklediğiniz kadar indirebileceksiniz. İşe yarayıp yaramayacağını göreceğiz ama birçokları için fena bir fikir olmadığına eminim.

Nokia Beta labs



Birçokları için Google Labs internet dünyasının en güzel bölümlerinden biri. Hem web geliştirmeyle uğraşanlar için hem de google servislerini beğenip yeni neler var diye bakanlar için. Daha önce farkında olmadığıdım böyle bir yer daha varmış. Nokia Beta Labs. Burada da Nokia'nın geliştirdiği ve beta seviyesindeki mobil uygulamaları indirebilir deneyebilir ve hakkında yorumlarınızı nokia yazılımcılarına ulaştırabilirsiniz. Hali hazırda az uygulama olan bir yer ama kesinlikle hızla gelişeceğinden eminim. Özellikle Widsets uygulamasını kesinlikle deneyin. Bir dönem kullandım ve bence en başarılı mobil arayüzlerden biri olduğunu düşünüyorum.

3 Eylül 2007 Pazartesi

Böyle telefon mu olur demeyin!



Teknoloji piyasasında iki farklı tasarıma rastlayabiliyorsunuz. İlk üretilecek ve hali hazırda üretilmiş cihazlar ve ikincisi sadece prototip olması amaçlı tasarımlar. Yukarıda gördüğünüz şey bir cep telefonu ve bu iki tasarım grubunun ortasına düşüyor. Willcom ve Sanyo işbirliğinde tasarlanan bu cihazın en büyük ve tek özelliği bir kalem pil ile 250 saat bekleme 5 saat konuşma süresine sahip olması. Bu da demek oluyor ki sürekli telefon kullanan ama telefonun ekranı olmasından bile haz etmeyenler için iyi bir tercih olabilir. Ankesörlü telefonları özlüyorum ve cep telefonumda film izlemeyi komik buluyorum diyorsanız... link

Her yere Wi-Fi hayal!



İstanbul gibi büyük şehirler için sürekli konuşulan ve birçokları için gerçekleşmesi gereken bir proje olan bütün şehri kaplayacak Wi-Fi battaniyesinin bir hayal olduğu son iki gün içinde gelen iki haberle kesinleşti gibi. En azından yakın zaman için. San Francisco (bütün web şirketlerinin bulunduğu yer olduğu hesaba katın) ve Chicago şehirlerinde gerçekleştirilmesi düşünülen bütün şehre kablosuz yüksek hızlı internet projeleri yüksek maliyet ve bunun karşılığında yeterli verim olmayacağı düşüncesiyle rafa kaldırıldı. San Francisco'da EarthLink firması projeyi tek başlarına yapamayacaklarını söylerken Chicago'da yerel yönetim proje için finansman sağlamanın hayal olduğunu öne sürmüş. Sonuçta İstanbul gibi bir şehir için bunun ne kadar hayal olduğunu siz düşünün ve internet bağlantınıza sarılın derim.

2 Eylül 2007 Pazar

Bilim Kurgu tadında müzik




Her ne kadar benim ilgi alanım dahilinde pek olmasa da daha önce tasarımını gördüğüm yepyeni bir müzik aletinin yakında piyasaya çıkacağını duydum. Yamaha'nın tasarladığı Tenori-on görsellikle müziği birleştirmeye en çok yaklaşan cihazlardan biri olacak herhalde. Cihaz dokunmatik bir yüzeye yayılmış LED ışıklar ve düğmeler yardımıyla müziğin temposunu ve ritmi ayarlamanızı ve her türlü melodi ve looplar yapmanıza olanak sağlıyor. Bence ileriki zamanlarda bunun üzerinden yapılacak programlamalarla çok önemli bir cihaz halini alması mümkün. Yukarıdaki videoyu izlerseniz ne demek istediğimi anlarsınız. link

Google Earth içinde F16 kullanın



Google Earth'in içinde gizli bir uçak simülatörü olduğunu duyduğum ve şaşkınlığımı gizleyemiyorum. Tabii ki böyle birşey olduğu için değil google'ın bu konuda kimseye bişey söylemediği için. Kesinlikle çok akıllıca bir hareket ve birçok uçak fanatiğinin hoşuna gideceğine eminim. kullanmak için google earth içindeyken control+ATL+A (a büyük olacak) tuşlarına basmanız gerekiyor. Benim gibi MAC kullananlar ise OPTION+COMMAND+A'ya basmak zorundalar. Herkese iyi uçuşlar.

1 Eylül 2007 Cumartesi

OVİ nedir ki




Nokia'nın son dönemdeki en büyük atılımları arasında gösterilen ama bence kesinlikle en önemlisi haline gelecek olan OVI platformundan bahsedelim biraz. Fince'de kapı manasına geldiğini Nokia'nın basın bülteninden öğrendiğimiz OVI esasen daha önce denemiş projelerden biri. Cep telefonuna yükleyip birçok internet servisini tek bir yazılım üzerinden kullanma fikrinin benzeri olan OVI bunlardan farklı olarak bir web platformu. Sistemin şu an için kendine dahil ettikleri arasında Nokia Music Store ve herkesin dört gözle beklediği yeni N-Gage platformu var. OVI'nin ana teması insanları web üzerinde sürekli kullandıkları MySpace ve benzeri nokia dışı ağlar ve Nokia'nın kendi ağlarına erişimini kolaylaştırmak ve Nokia cihazlarına göre optimize edilmiş bir şekilde önlerine sunmak. Bu sayede hem web kullanımının artacağı hem de web için mobil cihazlar satın alan kitlenin Nokia'yı seçeceği düşünülüyor. N-Gage ve benzeri Nokia hizmetleri konusunda birşey diyemiyeceğim ama hali hazırda bütün MySpace ve Facebook benzeri sistemlerin bir ara köprü üzerinde ulaşılmaya ne kadar ihtiyaçları var pek bilemiyorum. Belki YouTube ve Flickr iyi birer hedef olabilir çünkü yüksek veri transferi yerine OVI sizin için o verileri sıkıştırıp cebinize gönderebilir ama Facebook ve MySpace hali hazırda iPhone için özel arayüzler tasarladı ve FaceBook'un arayüzü mükemmele yakın kanımca. Ama OVI'yi görmeden diyecek pek birşeyimiz yok ve yakın zamanda bu şansa erişeceğiz kanımca.

Opera Mini yenilendi



Son dönemde elime geçen en başarılı mobil yazılımlardan biri Opera Mini Browser'dı. Nokia'nın birçok modelinde kullandığım bu yazılım kesinlikle en başarılı mobil web gezgini olmaya aday. Öncelikle çözünürlük konusunda çok başarılı bir grafik çizen uygulamanın en büyük özelliği kendi sıkıştırma sistemi sayesinde veri transferini çok makul kullanması. Özellikle ülkemiz gibi veri transferinin çok pahalı olduğu yerlerde bu sisteminin popüler olmasına kesin gözüyle bakıyorum. sayfa içindeki grafikler için çözünürlüğü seçebiliyor olmanız ve kötü çözünürlükte bile görsellerin seçilebilir olması çok hoş. Yeni versiyonunu yüklemeye hazırlanıyorum ve yakın zamanda yeni sürüm hakkındaki yorumlarımı da burada okuyabilirsiniz. Ama cep cihazlarından webde gezenlerin kesinlikle bir kere incelemesi gereken bir yazılım olduğunu söylemeliyim.

Hayatımız Second Life gibi olsa

İşte size komik bir benzetme daha. Facebook bağımlısı nasıl olur şeklindeki videodan sonra bir grup fransız Second Life gerçek olsa nasıl olurdu fikrini gerçeğe dönüştürmüş . Kesinlikle bir bakın derim...


Microsoft Blackberry'i alıyor mu




Son dönemde artan şirket satın almalarına Microsoft iddialı bir şekilde dahil oluyor. iPhone'nun büyük başarısının yanı sıra google Phone gibi söylentiler ve sürekli gelişmekte olan el cihazları pazarında kendine pay arayan Microsoft'un Blackberry cihazlarını üreten Research In Motion (RIM) şirketini satın almaya hazırlandığı söylentisi yayılmaya başladı. Özellikle borsada RIM hisselerinin tarihinin en yüksek değerine gelmesi birçokları için iki şirket arasındaki görüşmeleri hızlandığına bir işaret herhalde. Mashable'daki arkadaşların üzerine bastığı gibi RIM firmasının son dönemdeki güvenlik sorunu söylentilerine karşı güvenlik sistemlerini güncellemeleri ve birçokları tarafından geçer not almaları bu satın almanın hızlanmasında büyük bir etken olabilir. Eğer bu evlenme gerçekleşirse Blackberry'lerin Windows Mobile yüklü olarak piyasaya sürülüp sürülmeyeceği ve bu durumun Microsoft Exchange Server yazılımının piyasa değerini nasıl etkileyeceği büyük bir soru işareti bence...
Çünkü Blackberry'ler mail alışverişini RIM firmasına ait New York, Londra ve San Francisco gibi şehirlerdeki özel dağıtıcılar üzerinden yapıyor ve burada işlenen maillerin 256 bitlik bir şifreleme altında olduğu biliniyor. Buna rağmen bazı ülkeler bu cihazların hükümet yetkilileri tarafından kullanılması yasaklamıştı. Sanayi casusluğundan korkan bazı büyük şirketlerinde bu yolu izlediği bilinen bir gerçek.